pisikolojik roman

26.12.2014 14:51


 

Psikolojik Romanlar : Bu tür romanlara “Tahlil Romanı” da denir. Psikolojik romanlarda roman kahramanlarının ruh çözümlemeleri yapılır; onların insanlara, olaylara ve topluma bakışı yansıtılır.

Psikolojik Roman ruh çözümlemelerine alışılagelmiş realist romanlardan çok daha fazla yer verildiği karakterin iç bunalımlarının ve hesaplaşmalarının içten gelen dürtü ve güdülerin göz ardı edilmediği roman türü.
 
Psikolojik romanda yazar, sıradan realist romanlarda olduğu gibi sadece yaşanan olaylarla yetinmeyip bu olayları ortaya çıkaran nedenleri ve bu olayların ruh yapısında yol açtıklarını da açıklamaya girişir.
 
Psikolojik romanın veya genel anlamda yazında psikolojiye değinişin, 11. yüzyılda Tale of Genji , 1344'te Boccaccio veya Cervantes ile ortaya çıktığı söylense de, gerçek anlamda Psikolojik romanın çıkışı Samuel Richardson'ın Pamela romanına dayanır. Daha sonra yükselişe geçen realizm ile birlikte Psikolojik roman da etkinliğini artırmıştır.
 
Rus Edebiyatının ve belki tüm dünya edebiyatının en önemli psikolojik roman örneklerini veren Dostoyevski, okuru, insan psikolojisinin en bilinmez, karanlık köşelerine kadar götürmüş, ruh tahlillerini doruk noktasına çıkarmış ve hatta Psikoanaliz kuramının kurucusu Freud'a yol göstericilik etmiştir.
 
Fransız Edebiyatında ise bu türün en başarılı örneklerinin Stendhal tarafından verildiği söylenebilir. Kırmızı ve Siyah, Fransız edebiyatındaki Psikolojik romanın en belirgin örneklerinden biridir.

İlk Psikolojik Roman Örnekleri

Psikolojik roman türünün ilk örneği M. de la Fayette’in La Princesse de Cleves adlı eseridir.
Türk edebiyatında bu türün ilk örneği ise Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanıdır.

Psikolojik Romanın Özellikleri

1. Psikolojik Roman, ruh çözümlemelerine alışıla gelmiş realist romanlardan çok daha fazla yer verildiği, karakterin iç bunalımlarının ve hesaplaşmalarının, içten gelen dürtü ve güdülerin göz ardı edilmediği roman türüdür.
2. Psikolojik romanda yazar, sıradan realist romanlarda olduğu gibi sadece yaşanan olaylarla yetinmeyip bu olayları ortaya çıkaran nedenleri ve bu olayların ruh yapısında yol açtıklarını da açıklamaya girişir.
3. Psikolojik roman türünde, vaka örgüsüne yahut olaya değil de kahramanların psikolojik yapılarına önem verilir.
4. Psikolojik romanda olaylar, kahramanların psikolojilerine bağlanır veya kahramanların psikolojik yapılarını aydınlatabildiği ölçüde eserde yer bulur.
5. Psikolojik romanlarda “olaylara sebep olan, hazırlayan ve olayların sonucu olan ruhsal durumlar üzerinde yoğunlaşılır.
6. İç monolog ve bilinç akımı tekniklerinin yalnızca romana has teknikler olmadığını belirtmek gerekir. Kahramanların iç dünyalarını okuyucuya yansıtmak için kullanılan bu teknikler, zaman zaman diğer anlatma esasına dayalı edebîtürlerde de kullanılmaktadır.

Psikolojik Roman Örnekleri

Aşağıdaki eserler psikolojik roman türünün diğer örnekleridir:
 - Genç Werther’in Acılan (Goethe)
 - Suç ve Ceza (Dostoyevski)
 - 9. Hariciye Koğuşu (Peyami Safa)
 - Bir Tereddüdün Romanı (Peyami Safa)

En Güzel Psikolojik Romanlar

1. Suç ve Ceza
2. Genç Werther'in Acıları
3. Karanlığı Taramak
4. Don Kişot
5. Çavdar Tarlasında Çocuklar
6. Günü Yaşa
7. Gizli Tarih
8. Odd'un Kefareti
9. Bir Başka Barış
10. Sırça Fanus

Türk Edebiyatında Psikolojik Roman

Türk edebiyatında Nabizade Nazım’ın Zehra ve Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanlarından hangisinin ilk psikolojik romanımız olduğu hususunda ortak bir görüş olmamakla birlikte Eylül’ü batılı anlamda ilk psikolojik romanımız kabul edenlerin sayısı önemli bir yekûn tutmaktadır. Edebiyat tarihçilerimizin pek çoğu Zehra’nın psikolojik yönü üzerinde durmamış, Zehra’yı realist ve natüralist yönüyle değerlendirmişlerdir.

İlk psikolojik romanımız kabul edilen ve Servet-i Fünun dergisinde 1900 yılında tefrika edilen Eylül, bir yıl sonra kitap olarak neşredilmiştir. Eylül’de Necip ve Suat’ın ruhî portreleri, Mehmet Rauf tarafından büyük bir başarıyla anlatılmıştır. Bu sebeple pek çok araştırmacı ve edebiyat tarihçisi tarafından içerisinde yine ruhî tahliller bulunan Nabizâde Nazım’ın Zehra adlı romanı değil de Mehmet Rauf’un Eylül’ü edebiyatımızın ilk psikolojik romanı olarak kabul edilmiştir.

Nurullah Çetin, Roman Çözümleme Yöntemi adlı eserinde genel görüşten farklı olarak Namık Kemal’in İntibah (1876) adlı eserini ilk psikolojik roman kabul etmektedir (Çetin 2004:177). Mehmet Kaplan ise Türk edebiyatında psikolojik romanın tarihini biraz daha geriye götürerek “konuşmalar vasıtasıyla da olsa, şahısların ruh hallerine fazla önem verildiği için” Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat’ı “psikolojik roman telakki etme”nin mümkün olabileceğini söyler(Kaplan 1987:84).

Hemen her yazar; kaleme aldığı romanda psikolojik tahliller yapabilir, eserin figüratif yapısını oluşturan şahısların ruhî durumlarını romanında değerlendirebilir. Edebî, tarihî, realist, romantik, natüralist roman türlerinde de kahramanların psikolojilerinin tahlil edildiği bölümler ile karşılaşılabilir. Bununla birlikte bir eserde psikolojik tahlillerin olduğu bölümlerin olması, o eseri “psikolojik roman” olarak nitelememiz için yeterli bir sebep değildir.

Psikolojik roman türünü, diğer roman türlerinden ayıran husus, eserin figüratif yapısını oluşturan şahısların ruhî konumlarının ayrıntılarıyla tahlil edilmesidir ve bu roman türünde romana yön veren unsur da vak’a örgüsünden ziyade romanın kahramanlarının psikolojileridir. Yukarıda adı geçen yazar ve eserlere ek olarak; Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu, Halide Edip’in Handan, Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur, Samiha Ayverdi’nin İnsan ve Şeytan, Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam, Hikmet Erhan Bener’in Oyuncu, Mehmet Önal’ın Şeffaf Kanatlı Zaman… adlı eserleri ile psikolojik roman türünün kayda değer örneklerini ortaya koydukları söylenebilir (Çetin 2004:177)

Eylülün Konusu Ve Ana Hatları

Suat, Süreyya ile evlidir. Suat ile Necip arasında(Necip, Süreyya’nın halasının oğludur) platonik bir aşk ortaya çıkar. Bu karşılıklı aşk, cinsellik boyutuna ulaşmadan Suat ve Necip bir yangında ölürler.

İlk Psikolojik Roman Eylüldeki Psikolojik Unsurlar

Edebiyatımızda ruh çözümlemesi romanının ilk örneğidir. Basit bir olay örgüsü vardır. Daha çok olayların kişilere etkisi ve kişilerin bu olaylara tepkileri işlenmiştir. Aşkla evlilik ahlakının çatışması romanda önemli yer tutar. Romanın şahısları çok azdır. Üç temel roman şahsının ortak özellikleri hepsinin iyi insanlar olmaları, kalabalık içinde yalnızlığı yaşamaları, bunalmaları ve hiçbir meşguliyetlerinin olmamasıdır. Süreyya ve Necib’in bir mesleklerinin olmayışı, hayatlarını çalışmadan sürdürmeleri, geri planda vurgulanan bir durumdur. Romanın diğer şahısları olan; baba, Büyük Hanım, Hacer ve kocasının ruh tahlilleri fazla önemsenmemiştir